Prof. Ersin Onay
1983-1987 H.Ü.A.D.K Müdürü
Piyanist, Akademisyen, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Kurucusu ve Dekanı
Piyano eğitimine 4 yaşında başladı. 1955 yılında İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girdi. Daha sonra 1959’da Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Fuad Türkay ve Ulvi Cemal Erkin ile çalıştı ve 1968'te mezun oldu. Paris’te Pierre Sancan, Thierry de Brunhoff ve Pierre Fiquet gibi piyanist ve pedagoglarla çalıştı. Alfred Cortot’un kurduğu "Ecole Normale de Musique de Paris'ten 1971 yılında virtüozite, 1973'te "Licence d’Enseignement diplomalarını, birincilik ve jüri özel ödülleriyle (Premier nomme avec Felicitation du jury) aldı. Paris’te eğitimini tamamladıktan sonra, 1974'te İstanbul Devlet Konservatuvarı’na atandı. Bu kurumda Bölüm Başkanı ve Türkiye2de en genç konservatuvar müdürü olarak 1980 yılına kadar kurucu ve eğitimci olarak çalışmalarda bulundu. Daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’nda hocalık yapan Onay,1983-1987 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuvarı’nda müdürlük yapmış ,1987 yılında Bilkent Üniverisitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’ni kurmak üzere Bilkent Üniversitesi’ne geçmiştir.
1993’de önce Bilkent Sinfonietta daha sonra Bilkent Uluslararası Akademik Senfoni Orkestrası’nı (Bilkent Senfoni Orkestrası) kurmuştur.
Ersin Onay’ın “Umudun Sesi” ve “Topraktan Sahneye” isimli, Ülkemizdeki müzik eğitim kurumlarının tarihi, gelişimi ve günümüzdeki durumlarına ilişkin iki önemli kitabı bulunmaktadır.
Umudun Sesi için Selmi Andak şöyle yazmış;
“Atatürk’ün kültür ve sanat evrimi doğrultusunda emek veren Prof. Ersin Onay’ın bu onurlu ve başarılı dekanlık görevinin yanı sıra anımsanması gereken bir özelliği de var: Piyanist olarak uluslararası klasta bir “virtüoz”. Uzun yıllar önce Paris’ten dönüşünde verdiği resitalinde O’nu hayranlıkla dinlemiş, tanışmış ve o zaman Cumhuriyet’teki yazımda belirtmiştim. Sonra Konservatuvar Müdürlüğü yaptı. Ve yıllardan beri üstün sanat değerini Bilkent Üniversitesi’nde Atatürk’ün ‘evrensel, çoksesli ve ileri müzik evrimi’ yolunda uğraş vermeye adamış bir insan…” Selmi Andak, 1998
Bir öğrencisi ise şunları yazmış;
Sevgili Hocam Ersin Onay’ın otobiyografisi Umudun Sesi yayımlandı
Piyanist, eğitimci, yönetici Ersin Onay, inandıkları uğruna hayatı boyunca inatla mücadele etmiş bir sanatçı, düşünce ve eylem insanıdır. Sanat + Toplum = Yaşam formülüyle hizmet etmek için; eğitim, yönetim, tasarım, planlama, koordinasyon, organizasyon, iletişim, tanıtım, reklam gibi alanları birbirinden hiç ayırmadan, hedefe giden yolda ne gerekiyorsa yapan güçlü bir liderdir o.
İstanbul ve Ankara Devlet Konservatuvarlarında eğitimci ve müdür olarak uzun yıllar çalışan, ardından Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’ni kurmak üzere görevlendirilen Ersin Onay; MSSF Kurucu Dekanı, Bilkent Senfoni Orkestrası Kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni, Bilkent Sanat Merkezi’nin mimarı olarak pek çoğu “ilk” olan büyük projeleri hayata geçirmiştir. Gerçekleştirdiği özgün projelerin birçoğu ülkemizde de dünyada da hala emsalsizdir.
Sun Yayınevi’nden yayımlanan Topraktan Sahneye isimli kitabı için Muammer Sun şöyle yazmış;
“Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi“ sözü yalanlanıyor.
“Topraktan Sahneye” isimli kitap, bu uydurma sözün tersine, Anadolu’nun sevdasını anlatıyor: iyiye, doğruya, güzele olan sevdasını... Ve yazarın bu sevdaya verdiği sevdalı karşılığı...
Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nin kurucusu değerli piyanist Prof. Ersin Onay’ın kaleme aldığı bu kitap, Fakültenin kuruluşunu, gelişimini, etkinliklerini ve özellikle de Anadolu Konserleri’ni, birinci elden ve olağanüstü akıcı bir dille anlatıyor. Tanıkları da var: Bu imeceye katılan 120 değerli sanatçı ve bu mucizeyi izleyen ve yazılarıyla destekleyen birçok değerli yazar. Kitapta onların yazıları da var.
Ve gerçek şu: Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası’nın Anadolu Konserlerinden anlaşılıyor ki: Türkiye İnsani, iyi, doğru, güzel şeyler ona sunulursa, bunları büyük bir sevgiyle benimsiyor, ‘Zulüm’değil tam bir ‘Şenlik” olarak yaşamına katıyor.
Topraktan Sahneye adlı bu kitap, Anadolu toprağına, iyi, güzel, doğru tohum ekersek, iyi-güzel-doğru ürün alacağımızı kanıtlıyor; ümidimizi çoğaltıyor.
Uluslar arası düzeyde sanat eğitimi veren Fakültenin, müzik ve sahne sanatları bölümlerinden bugüne kadar yetişen yüzlerce sanatçı, yurt içi ve yurt dışındaki sanat kurumlarında başarılı birer sanatçı olarak sanatlarını uyguluyorlar.
Okul, orkestra ve sanat etkinlikleri: Değerli eğitimci Ersin Onay, müzik ve sahne sanatları alanında örnek bir kurum, benzersiz ve özgün bir model yaratmıştır.
Kitapta, bu örnek olayın öyküsünü bulacaksınız.
- Muammer Sun
Topraktan Sahneye Anadoluya Senfonik Yolculuk9789756216293Sun Yayınevi